23 Ocak 2008 Çarşamba

Hendek

Yıldız Baş

*
Yine 30 adımda bir market… bir zincir market çıktı karşıma. Zincirleme açılıyor bunlar… hiç beklemediğim yerlerde bitiveriyorlar. Zincire Hendek de eklenivermiş. Ne zaman?

**
Bir bayram sabahı, buz gibi bir hava, mertlik gerektiriyor, yataktan kalkıp güne başlamak. İşte sobayı yakıyorlar. Sobanın ısısı gözlerimi açılıyor, birlikte uykuyu buharlaştırıyoruz.

Hendek bu sefer neler gösterecek acaba? Gitmeli


***
Çocuk, koşarak naylon poşetinde ekmeğini taşıyor. Şimdi bahçe kapısından dalıverdi içeri. Sırtı ensesine kadar çamur lekeleri… o aceleyle koşarken, aklıma bu sokağın çocukluğumdaki yer taşlarını koydu gitti. Eciş, bücüş, hepsi birbirinden farklı taşlar… ilkokulumun önündeki o renk karmaşası, fikir bulantısı taşların aksine üzerinde yürürken sessizliğe taşırdı kendini seyrederek yürüyenlerini…

Bunların boyası doğaya zararlı mıdır diye düşünürken buluyorum kendimi. Doğal gaz için kazılmış bu balçıklaşmış ara sokaklarda bu saçma sapan düşüncelerimi düşürüp çay yoluna sapıyorum.

Yürüyorum, yürüyorum. Kendini sevdirmeye çalışmayan bir manzara var önümde. Eski ahşap evler, balçıklı, el yapımı tuğlalı, tahta kirişli evler, gri bazıları delinmiş, dökülmüş tuğla ara duvarlar, ağaç dallarıyla yapılmış çitler…
Bahçelerinde yerel mandıraların yoğurt kutularına dikilmiş çiçekler kurumuş, ağaçlar çıplak, ama öyle çoklar ki, yalnızlık hissetmiyorum.
Eski bir ahşap ev... ama balkonuna asılmış küçük kırmızı bir çocuk şemsiyesi… torunun. Annesinden. Bugüne kadar saklanmıştır diye düşünmek hoşuma gidiyor.

****
Hendek…
Korkutucu bir hızla değişiyor şimdi. Ama bu değişime rağmen, belki de bunun yüzünden geçmişi hatırlatma vazifesini eksiksiz sürdürüyor.
Benim geçmişim dediğim, gördüğüm, bildiğim Hendek’ ti. Ve aslında endişem geçmesinden, geçiştirilmesinden...


Fotoğraflar: Yıldız Baş

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok beğendim. Kalemine, deklanşörüne sağlık. Devamını bekliyorum. :))

Devrim DURMAZ

Adsız dedi ki...

Yıldız hanım gerçekten çok beğendim. çok güzel olmuş. Başarılarınızın devamını dilerim.
Selçuk YILDIZ

Adsız dedi ki...

Yıldız, harika! Hem fotoğraflar, hem de metin. Çok çok güzel. Ama devamı gelmeli kesinlikle.