Hendek İlçe Emniyet Müdürlüğü binası, Hendek Asayiş Hizmetlerini Koruma Derneği tarafından üç katın kapı ve pencereleri değiştirilerek yenilendi ve yerlere granit döşendi. Çevre düzenlemesiyle birlikte dış cephesinin de boyanmasının ardından yeni görünümüyle daha modern hale getirildi. Ayrıca dernek tarafından yeni bilgisayarlar alındı.
Daha önce iki otomobil hibe edilerek araçları yenilenen ilçe emniyetinin, 20 bin YTL'yi geçen tadilatının tamamı Hendek Asayiş Hizmetlerini Koruma Derneği tarafından karşılandı.
30 Haziran 2007 Cumartesi
28 Haziran 2007 Perşembe
"Serinleme İsteği" İki Cana Mal Oldu
Serinlemek için gölete giren iki çocuk çırpına çırpına can verirken, aileleri sinir krizi geçirdi.
Sakarya'da sıcak can almaya devam ediyor. Hendek'in Sümbüllü köyünde oturan 14 yaşındaki Hüseyin Cesur, Uzuncaorman'da oturan halası Fatma Özarslan'ı ziyaret etmek için gittiği yerde sıcak nedeniyle bunalan Hüseyin Cesur ile halasının oğlu 10 yaşındaki Selim Özarslan Orman İşletme Müdürlüğü'ne ait Fidanlık'ta bulunan yapay gölete gittiler. İki çocuk kısa süre sonra suda çırpınmaya başladı. Ancak çevrede kimse olmaması nedeniyle iki akraba çocuk çırpına çırpına can verdi.
Aileler kayıp ihbarıyla öğrendi
Olay yerine gelen ve çocukların bisikletlini gören bir yetkili durumu jandarmaya bildirirken, aileler de çocukların eve dönmemesi üzerine kayıp müracaatı yaptı. Jandarma'nın bisiklet ve eşyaları teşhis etmesi ve kayıp müracaatıyla uyuşması üzerine çocukların gölette boğulduğu anlaşıldı.
Cesetleri SAKUT çıkardı
Olay yerine gelen Hendek Kaymakamı Harun Kaya, Hendek Belediye Başkanı Ali İnci çalışmaları bizzat yönettiği gölette Sakarya Arama Kurtarma Timi (SAKUT) dalgıçları, kısa sürede Cesur ve Özaslan'ın gölete girdiği böldede cesetlerine ulaştı. Cesetlerin göletten çıkmasıyla beraber aileler sinir krizleri geçirdi. Hendek Devlet Hastanesi morguna kaldırılan iki talihsiz yavrunun hem amcası hem dayısı olan Kamil Cesur (32) sakinleştirmek mümkün olmadı.
Evlere ateş düştü
Kendini yerden ylere atan Kamil Cesur, "Biz yandık. Bu acıya yürek dayanmaz. Ben aileme ne derim. Allah düşmanına böyle acı vermesin" diye haykırdı. Ölen çocukların evinde gözyaşı ve hüzün yaşanırken, olaya el koyan cumhuriyet savcısı yaptığı otopsi sonrasında çocukların cesetlerini İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk etti. Jandarma olayla ilgili tahkikat başlattı.
Sakarya'da sıcak can almaya devam ediyor. Hendek'in Sümbüllü köyünde oturan 14 yaşındaki Hüseyin Cesur, Uzuncaorman'da oturan halası Fatma Özarslan'ı ziyaret etmek için gittiği yerde sıcak nedeniyle bunalan Hüseyin Cesur ile halasının oğlu 10 yaşındaki Selim Özarslan Orman İşletme Müdürlüğü'ne ait Fidanlık'ta bulunan yapay gölete gittiler. İki çocuk kısa süre sonra suda çırpınmaya başladı. Ancak çevrede kimse olmaması nedeniyle iki akraba çocuk çırpına çırpına can verdi.
Aileler kayıp ihbarıyla öğrendi
Olay yerine gelen ve çocukların bisikletlini gören bir yetkili durumu jandarmaya bildirirken, aileler de çocukların eve dönmemesi üzerine kayıp müracaatı yaptı. Jandarma'nın bisiklet ve eşyaları teşhis etmesi ve kayıp müracaatıyla uyuşması üzerine çocukların gölette boğulduğu anlaşıldı.
Cesetleri SAKUT çıkardı
Olay yerine gelen Hendek Kaymakamı Harun Kaya, Hendek Belediye Başkanı Ali İnci çalışmaları bizzat yönettiği gölette Sakarya Arama Kurtarma Timi (SAKUT) dalgıçları, kısa sürede Cesur ve Özaslan'ın gölete girdiği böldede cesetlerine ulaştı. Cesetlerin göletten çıkmasıyla beraber aileler sinir krizleri geçirdi. Hendek Devlet Hastanesi morguna kaldırılan iki talihsiz yavrunun hem amcası hem dayısı olan Kamil Cesur (32) sakinleştirmek mümkün olmadı.
Evlere ateş düştü
Kendini yerden ylere atan Kamil Cesur, "Biz yandık. Bu acıya yürek dayanmaz. Ben aileme ne derim. Allah düşmanına böyle acı vermesin" diye haykırdı. Ölen çocukların evinde gözyaşı ve hüzün yaşanırken, olaya el koyan cumhuriyet savcısı yaptığı otopsi sonrasında çocukların cesetlerini İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk etti. Jandarma olayla ilgili tahkikat başlattı.
27 Haziran 2007 Çarşamba
Doktorlara Özel Ders
Bizim Hendek
Hendek Devlet Hastanesinde görev yapan doktorlar, aslen Hendekli olup Memorial Hastanesinde kalp cerrahı olan kardiyoloji mütehassısı Kani Gemici ile tanıştılar.
Kalp cerrahı Gemici, slayt gösterileri eşliğinde tıptaki gelişmelerden örnekler sunarak kalp ve damar hastalıkları konusunda brifing verdi.
Gemici kurs verecek
Kardiyoloji uzmanı Kani Gemici, ilçemiz devlet hastanesinde görev yapan doktorlara kendi dalında bilgiler sunacak ve İstanbul'daki hastanesinde gruplar halinde periyodik kurslar vermek suretiyle doktorlarımızın kalp ve damar hastalıkları konusunda daha geniş bilgiye sahip olmalarına katkıda bulunacak.
Milletvekili adayı Selman Dede'de
AKP Sakarya milletvekli 6. sıra adayı Esat Pınarbaşı'da Selman dede mesire alanının müdavimlerine katılmış. Doktorlar ile karşılaşan Pınarbaşı tanışma faslının ardından hatıra fotoğrafı çektirerek mesire alanından ayrıldı.
Açık havada ikram
Doktorlar, Selman dede mesire alanında bulunan ahşap konakta yaptıkları görüşmelerin ardından açık havada Hendek belediye başkanı Ali inci'nin ikramlarını kabul ettiler. Izgarada pişen etlerin ardından derin bir muhabbete dalan doktorlar semaverlerle pişirilen çayların içilmesinden sonra mesire alanından ayrıldılar.
Hendek Devlet Hastanesinde görev yapan doktorlar, aslen Hendekli olup Memorial Hastanesinde kalp cerrahı olan kardiyoloji mütehassısı Kani Gemici ile tanıştılar.
Kalp cerrahı Gemici, slayt gösterileri eşliğinde tıptaki gelişmelerden örnekler sunarak kalp ve damar hastalıkları konusunda brifing verdi.
Gemici kurs verecek
Kardiyoloji uzmanı Kani Gemici, ilçemiz devlet hastanesinde görev yapan doktorlara kendi dalında bilgiler sunacak ve İstanbul'daki hastanesinde gruplar halinde periyodik kurslar vermek suretiyle doktorlarımızın kalp ve damar hastalıkları konusunda daha geniş bilgiye sahip olmalarına katkıda bulunacak.
Milletvekili adayı Selman Dede'de
AKP Sakarya milletvekli 6. sıra adayı Esat Pınarbaşı'da Selman dede mesire alanının müdavimlerine katılmış. Doktorlar ile karşılaşan Pınarbaşı tanışma faslının ardından hatıra fotoğrafı çektirerek mesire alanından ayrıldı.
Açık havada ikram
Doktorlar, Selman dede mesire alanında bulunan ahşap konakta yaptıkları görüşmelerin ardından açık havada Hendek belediye başkanı Ali inci'nin ikramlarını kabul ettiler. Izgarada pişen etlerin ardından derin bir muhabbete dalan doktorlar semaverlerle pişirilen çayların içilmesinden sonra mesire alanından ayrıldılar.
26 Haziran 2007 Salı
İntihar Ettiği 15 Gün Sonra Anlaşıldı
Hendek'te Nizamettin Yakalı (44) adlı şahıs, evinde başından tabanca mermisi ile vurulmuş olarak bulundu. Şahsın intihar ettiği sanılıyor.
Alınan bilgiye göre, Başpınar mahallesi 133. Sokak'ta komşulardan gelen "mahallede pis kokular var" ihbari ile olay yerine giden polis, Nizamettin Yakalı'nın cesedi ile karşılaştı. Polis cesedin yanında bir tane de tabanca buldu.
Cumhuriyet savcısının yaptığı inceleme sonucu Yakalı'nın tahminen 15 gün önce tabanca ile intihar ettiği belirtildi. Kurtlandığı görülen ceset, kesin ölüm nedeninin anlaşılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Yakalı'nın bir süre İstanbul Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördüğü öğrenildi. Mahalle sakinleri komşuları Yakalı'yı içine kapalı biri olarak tanımladı.
Alınan bilgiye göre, Başpınar mahallesi 133. Sokak'ta komşulardan gelen "mahallede pis kokular var" ihbari ile olay yerine giden polis, Nizamettin Yakalı'nın cesedi ile karşılaştı. Polis cesedin yanında bir tane de tabanca buldu.
Cumhuriyet savcısının yaptığı inceleme sonucu Yakalı'nın tahminen 15 gün önce tabanca ile intihar ettiği belirtildi. Kurtlandığı görülen ceset, kesin ölüm nedeninin anlaşılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Yakalı'nın bir süre İstanbul Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördüğü öğrenildi. Mahalle sakinleri komşuları Yakalı'yı içine kapalı biri olarak tanımladı.
Süs Ampulüyle Oynarken Çarpıldı
Hendek'te 14 yaşındaki çocuğu, süs ampulleriyle oynarken elektrik çarptı.
Hendek Başpınar mahallesi Okullar sokakta bulunan evde sünnet cemiyetinden kalma süs ampülleriyle oynayan Serkan Vergili (14) prize takılı olduğunu fark etmeyince elektrik çarptı. Çarpma sonucunda kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Serkan Vergili olay yerine gelen 112 acil ambulansıyla Hendek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından Vergili, Adapazarı Toyota-Sa Hastanesi'ne sevk edildi.
Yaralının hayati tehlikesinin olmadığı bildirildi.
Hendek Başpınar mahallesi Okullar sokakta bulunan evde sünnet cemiyetinden kalma süs ampülleriyle oynayan Serkan Vergili (14) prize takılı olduğunu fark etmeyince elektrik çarptı. Çarpma sonucunda kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Serkan Vergili olay yerine gelen 112 acil ambulansıyla Hendek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından Vergili, Adapazarı Toyota-Sa Hastanesi'ne sevk edildi.
Yaralının hayati tehlikesinin olmadığı bildirildi.
24 Haziran 2007 Pazar
Kan Vermenin Yararları!
Sakarya Kızılay Şubesince Hendek'te kan bağışı çalışması başlatıldı. Belediye önüne kurulan çadırda vatandaşların kan bağışlarını toplayan Kızılay ekibi kan bağışı konusunda vatandaşları bilgilendiriyor. Hendek Kızılay Derneği Başkanı Kamil Odabaşı, ''Kan ver hayat kurtar, kan ver sağlığını koru'' sloganıyla başlatılan kan bağışı kampanyasının 2 gün süreceğini belirterek, ''Gönüllü kan vermek isteyen vatandaşlarımızdan 1 ünite kan alıyoruz. Kan vermek insan sağlığı açısından yararlıdır. Bu şekilde Vücut yeni kan üretir ve kişi hastalıklara karşı daha dirençli olur'' diyerek vatandaşları kan verme kampanyasına katkıda bulunmaya çağırdı.
9 Haziran 2007 Cumartesi
Hendek’te Silahlı Yaralama
Başpınar Mahallesi Aşıklar Köprüsü önünde meydana gelen olayda Ali Duman, kayın biraderi Nemci Kat tarafından silahla ayaklarından vuruldu. Kat, olay yerinden kaçtı. Yaralanan Duman ise, Hendek Devlet Hastanesine kaldırıldı. Duman'ın sol ayağının diz kapak üstünden yaralandığı ve ilk tedavisinin ardından, Toyota Travmotoloji ve İlk Yardım Hastanesine kaldırıldığı öğrenildi. Polis ekipleri olay yerinde yaptıkları incelemede, 2 adet boş kovan buldular.
8 Haziran 2007 Cuma
Su Sorununa Akademik Proje
Küresel ısınmaya paralel olarak ortaya çıkan su sorununun çözümü için birçok ülke çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. Gelecekte yaşanabilecek bu sıkıntıyı aşabilmek için İstanbul Üniversitesi, Viyana Bodenkültür Üniversitesi ile dev bir projeye imza attı. Olası su sıkıntısına çözüm amaçlayan proje, ormanlık alanlardan kaliteli su üretimi yapılmasını amaçlıyor. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Alper Çolak, Hendek, Ankara ve Zonguldak'ın pilot bölge olarak belirlendiği projeyle ormanların odun üretimi için değil, su üretimini esas alan işletmeler haline getirileceğini kaydetti.
Protokol, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak ile Viyana Bodenkültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Huber Durrstein arasında imzalandı.
Protokol, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak ile Viyana Bodenkültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Huber Durrstein arasında imzalandı.
7 Haziran 2007 Perşembe
4 Yaşında Kur'an Öğrendi, 6'sında Hafız Oldu
Hendek'te bir çocuk 6 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız oldu.
Sakarya Üniversitesi İlahıyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Erbaş, Fatih Camii İmam- Hatibi hafız Osman Şahin, İstanbul Süleymaniye Camii İmam-Hatibi hafız Ekrem Nalbant, Sakarya Müftüsü Sinan Cihan ve meşhur hafız Emin Saraç'ın sınavından da başarıyla geçen Muhammet Serdar Cevherli Türkiye'nin en küçük hafızı oldu.
Aynı zamanda Sakarya İmam-Hatip Lisesi Müdürü Ziya Cevherli'nin oğlu olan Muhammed Serdar, Hendek İkramiye Köyü'nde düzenlenen hafızlık cemiyetine katıldı. Heyet önünde istenilen yerden Kur'an-ı Kerim'i ezbere okuyan küçük Muhammed büyük taktir topladı.
Kendisi de hafız olan baba Ziya Cevherli, annenin de hafız olduğunu belirterek, "Muhammed'e 4 yaşında Kur'an-ı okumayı öğrendi ve aynı yaşta hatmetti. Kur'an-ı Kerim'i ezberlemeyi de çok istiyordu. Ancak biz 6 yaşına kadar bekledik. 6 yaşına girince anne ve benim gözetimimde ezber yapmaya başladı. Ailenin dışında birine karşı sorumluluk duygusu oluşması sebebiyle hafız Yahya Burnaz da ilgilendi. Günde 6 -7 sayfayı çok rahat ezberleyebiliyordu. Ancak biz bunu 2 -3 sayfa ile sınırlı tuttuk. Evde evcilik oynar gibi eğlenceli bir şekilde ezber yaptı. 6 yaşını bitirmeden hafız oldu" dedi.
Ailede çok hafız olduğunu ifade eden Cevherli, liseye giden diğer 2 çocuğunun da Kur'an-ı Kerim'i hatmettiğini ve derslerinde de gayet başarılı olduğunu vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 6- 7 Ağustos 2007 tarihinde yapacağı hafızlık sınavına küçük Muhammed' in de katılacağını ve resmen 'hafızlık belgesi' alacağını ifade eden Cevherli duygularını şöyle dile getirdi: "Bir baba olarak çok mutluyum. Oğlumuzun hafız olması bize inanılmaz bir huzur ve sevinç veriyor. Bu duyguyu tarif edemiyorum. Ben, babam, babamın babası ve geçmiş kuşak hep hafız. Muhammed bu güzel aile geleneğini sürdürüyor. Hayatta bundan daha güzel bir şeye sahip olmak mümkün değil."
Sakarya Üniversitesi İlahıyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Erbaş, Fatih Camii İmam- Hatibi hafız Osman Şahin, İstanbul Süleymaniye Camii İmam-Hatibi hafız Ekrem Nalbant, Sakarya Müftüsü Sinan Cihan ve meşhur hafız Emin Saraç'ın sınavından da başarıyla geçen Muhammet Serdar Cevherli Türkiye'nin en küçük hafızı oldu.
Aynı zamanda Sakarya İmam-Hatip Lisesi Müdürü Ziya Cevherli'nin oğlu olan Muhammed Serdar, Hendek İkramiye Köyü'nde düzenlenen hafızlık cemiyetine katıldı. Heyet önünde istenilen yerden Kur'an-ı Kerim'i ezbere okuyan küçük Muhammed büyük taktir topladı.
Kendisi de hafız olan baba Ziya Cevherli, annenin de hafız olduğunu belirterek, "Muhammed'e 4 yaşında Kur'an-ı okumayı öğrendi ve aynı yaşta hatmetti. Kur'an-ı Kerim'i ezberlemeyi de çok istiyordu. Ancak biz 6 yaşına kadar bekledik. 6 yaşına girince anne ve benim gözetimimde ezber yapmaya başladı. Ailenin dışında birine karşı sorumluluk duygusu oluşması sebebiyle hafız Yahya Burnaz da ilgilendi. Günde 6 -7 sayfayı çok rahat ezberleyebiliyordu. Ancak biz bunu 2 -3 sayfa ile sınırlı tuttuk. Evde evcilik oynar gibi eğlenceli bir şekilde ezber yaptı. 6 yaşını bitirmeden hafız oldu" dedi.
Ailede çok hafız olduğunu ifade eden Cevherli, liseye giden diğer 2 çocuğunun da Kur'an-ı Kerim'i hatmettiğini ve derslerinde de gayet başarılı olduğunu vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 6- 7 Ağustos 2007 tarihinde yapacağı hafızlık sınavına küçük Muhammed' in de katılacağını ve resmen 'hafızlık belgesi' alacağını ifade eden Cevherli duygularını şöyle dile getirdi: "Bir baba olarak çok mutluyum. Oğlumuzun hafız olması bize inanılmaz bir huzur ve sevinç veriyor. Bu duyguyu tarif edemiyorum. Ben, babam, babamın babası ve geçmiş kuşak hep hafız. Muhammed bu güzel aile geleneğini sürdürüyor. Hayatta bundan daha güzel bir şeye sahip olmak mümkün değil."
Hendek'te Gasp
Önceki gece Hendek'te bir eve giren hırsızlar ev sahiplerinin uyanması sonucu telaşa kapılarak yaşlı çifte saldırdı. Hüseyin Yalgın'ı (72) ağır yaralayan zanlılar eşi Nezaket Yalgın'ın (66) da boğazını sıktı.
Duyanların "Bu kadar da olmaz. Burası dağ başı mı?" dedikleri olay Hendek'te meydana geldi. Başpınar Mahallesi'nde bulunan bir öğrenci yurdunun arkasında oturan Yalgın Ailesi'nin evine gece saat 02:00 sularında iki hırsız girdi. Ev sahibi Nezaket Yalgın hırsızların çıkardığı seslere uyandı. Eşi 72 yaşındaki Hüseyin Yalgın'ı uyandıran yaşlı kadın kocasını uyandırarak eve hırsız girdiğini söyledi.
Yataktan kalkan yaşlı karı kocayı gören hırsızlar bir anda panikleyerek yaşlı çiftin üzerine saldırdı. Ancak 72 yaşında olmasına rağmen hırsızlara direnen Hüseyin Yalgın'la baş edemeyen hırsızlık zanlıları 7.65 çapındaki silahla ateş açtı. Zanlıların açtığı ateş sonucunda omuz ve midesinden yaralanan yaşlı adam kanlar içinde yere yığıldı. Hırsını alamayan zanlılar bu kez Nezaket Yalgın'a saldırdı. Yaşlı kadını dövmeye başladılar. Çıkan seslere komşuların uyanmasıyla birlikte zanlılar hırsızlar 2 adet bilezik ve 50 Euro parayı aldıktan sonra gecenin karanlığında sırra kadem bastı.
Kanlar içinde kalan yaşlı çifttin inlemelerini duyan komşuları hemen olay yerine polis ve ambulans çağırdı. Ağır yaralı Hüseyin Yalgın ile eşi Nezaket Yalgın önce Hendek Devlet Hastanesi'ne ardından ise Yenikent Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastane'de hemen ameliyata alınan Hüseyin Yalgın yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Hırsızların dakikalarca dövdüğü eşi Nezaket Yalgın'ın ise yapılan ilk müdahalesi sonrasında omzunun çatladığı, başından darbe aldığı, kollarının ezildiği ve boğazının sıkıldığı anlaşıldı.
Olayın şokunu bir türlü atlatamayan ve konuşmakta güçlük çeken yaşlı kadın; "Hırsızların sesini duydum. Eşimi kaldırdım. O anda bize panter gibi saldırdılar. Eşimi tabancayla vurdular. Beni dakikalarca dövdüler. Neye uğradığımızı şaşırdık. Hırsızların adeta gözü dönmüştü. Vurdukça vurdular. Hiç durmadılar. Öleceğimizi zannettim. Bağırmak istedikçe boğazımı sıktılar. Şoke oldum" dedi. Olay sonrasında hastaneye koşan yaşlı çiftin yakınları olaya tepki gösterdi.
Zanlıların bir an önce yakalanmasını isteyen öfkeli akrabalar; "Bu ne demek böyle? Burası dağ başı mıdır? Polis bu insanları bulsun. Hatta bize teslim etsinler ki bakalım bir daha böyle bir şey yapabilirler mi? Paraları ve altınları almalarına rağmen iki yaşlı insanı bu hale sokanlar insan olamaz" diye konuşarak tepkilerini dile getirdiler. Polis olayla ilgili olarak soruşturma başlattı.
Duyanların "Bu kadar da olmaz. Burası dağ başı mı?" dedikleri olay Hendek'te meydana geldi. Başpınar Mahallesi'nde bulunan bir öğrenci yurdunun arkasında oturan Yalgın Ailesi'nin evine gece saat 02:00 sularında iki hırsız girdi. Ev sahibi Nezaket Yalgın hırsızların çıkardığı seslere uyandı. Eşi 72 yaşındaki Hüseyin Yalgın'ı uyandıran yaşlı kadın kocasını uyandırarak eve hırsız girdiğini söyledi.
Yataktan kalkan yaşlı karı kocayı gören hırsızlar bir anda panikleyerek yaşlı çiftin üzerine saldırdı. Ancak 72 yaşında olmasına rağmen hırsızlara direnen Hüseyin Yalgın'la baş edemeyen hırsızlık zanlıları 7.65 çapındaki silahla ateş açtı. Zanlıların açtığı ateş sonucunda omuz ve midesinden yaralanan yaşlı adam kanlar içinde yere yığıldı. Hırsını alamayan zanlılar bu kez Nezaket Yalgın'a saldırdı. Yaşlı kadını dövmeye başladılar. Çıkan seslere komşuların uyanmasıyla birlikte zanlılar hırsızlar 2 adet bilezik ve 50 Euro parayı aldıktan sonra gecenin karanlığında sırra kadem bastı.
Kanlar içinde kalan yaşlı çifttin inlemelerini duyan komşuları hemen olay yerine polis ve ambulans çağırdı. Ağır yaralı Hüseyin Yalgın ile eşi Nezaket Yalgın önce Hendek Devlet Hastanesi'ne ardından ise Yenikent Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastane'de hemen ameliyata alınan Hüseyin Yalgın yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Hırsızların dakikalarca dövdüğü eşi Nezaket Yalgın'ın ise yapılan ilk müdahalesi sonrasında omzunun çatladığı, başından darbe aldığı, kollarının ezildiği ve boğazının sıkıldığı anlaşıldı.
Olayın şokunu bir türlü atlatamayan ve konuşmakta güçlük çeken yaşlı kadın; "Hırsızların sesini duydum. Eşimi kaldırdım. O anda bize panter gibi saldırdılar. Eşimi tabancayla vurdular. Beni dakikalarca dövdüler. Neye uğradığımızı şaşırdık. Hırsızların adeta gözü dönmüştü. Vurdukça vurdular. Hiç durmadılar. Öleceğimizi zannettim. Bağırmak istedikçe boğazımı sıktılar. Şoke oldum" dedi. Olay sonrasında hastaneye koşan yaşlı çiftin yakınları olaya tepki gösterdi.
Zanlıların bir an önce yakalanmasını isteyen öfkeli akrabalar; "Bu ne demek böyle? Burası dağ başı mıdır? Polis bu insanları bulsun. Hatta bize teslim etsinler ki bakalım bir daha böyle bir şey yapabilirler mi? Paraları ve altınları almalarına rağmen iki yaşlı insanı bu hale sokanlar insan olamaz" diye konuşarak tepkilerini dile getirdiler. Polis olayla ilgili olarak soruşturma başlattı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)